Çocuklarda Sebze ve Meyve Tüketimi

Çocuklarda Sebze ve Meyve Tüketimi

Çocuklarda sebze ve meyve tüketiminin önemi nedir?

Sebzelerin ve meyvelerin vücut sağılığımıza kattığı yararlar yadsınılamaz bir gerçektir. Özellikle de çocukluk çağında hızla gelişen büyüme ve gelişme evrelerine en çok destek olan besinler arasındadırlar. Sebzeler ve meyveler pek çok fonksiyonunun yanında yaşamın ilerleyen yıllarında sağlıklı beslenmeye de temel oluştururlar. Bu bağlamda çocukluk çağında tüketimi büyük önem arz etmektedir. Çocukların bu besinleri tüketimi kişiden kişiye değişiklik gösterse de literatürde ki çalışmalara göre meyvelere nazaran sebzelerin tüketiminde daha fazla zorlandıkları söyleyebiliriz. Bu durumun temel sebebinin meyvelerin çok daha şekerli bir yapısının olması aynı zamanda sebzelerinde keskin koku ve tatlarının olmasından kaynaklı olduğunu belirtebiliriz.

Çocukların sebze ve meyve tüketiminde ebeveynlerinin rolü nedir?

Sebze ve meyve tüketimi konusunda genel olarak ebeveynler kendi çocukluk deneyimlerinden yola çıkarak, çocukları adına kaygı duyarlar. Bu konu ne kadar basit görünse de çocukları için her şeyin en iyisini isteyen ebeveynler açısından oldukça stresli bir durumdur. Öncelikle şunu bilmeliyiz ki çocuklar nereye yönlendirilirse oraya ilerleyebilecek özelliğe sahiptirler. O nedenle ebeveynler bu konuda kaygı duymak yerine harekete geçmelidir.

Çocuk doğduğu andan itibaren beslenmesi adına izlenecek her yol ve yapılacak her hareket yeme alışkanlığını şekillendirir ve gelecekte olabilecek problemlerin başlangıç noktası olabilir. Yeme alışkanlığının şekillenmeye başladığı dönem her ne kadar tamamlayıcı beslenme dönemi olarak görülse de emzirme döneminin de bir bakıma tamamlayıcı beslenme üzerinde etkisi vardır. Yapılan bilimsel çalışmalara göre 6.ay dönemine gelmeden önce anne sütü ile beslenmiş olan bebekler, mama ile beslenmiş bebeklere göre sebze ve meyve tüketimi konusunda daha açık görüşlü tavırlar sergilemişlerdir. Bu bilgiden yola çıkarak anne sütü almanın sebze ve meyve tüketiminde de önemli bir rol sahibi olduğunu görmekteyiz. O nedenle herhangi bir sorun olmadığı sürece Dünya Sağlık Örgütünün de önerdiği gibi çocuklarımızı 2 yaşına kadar emzirmeye gayret etmeliyiz.

İlk 6 aylık dönemin ardından gelen tamamlayıcı beslenmeye geçiş dönemi sebze ve meyve tüketimi açısından oldukça kritiktir. Bu dönemde yavaş yavaş oluşmaya başlayan yeme alışkanlığı tamamen şekillenir. Ebeveynlerin bu dönemde bilinçli bir şekilde hareket etmesi gerekir. Çocuğun ayına uygun olabilecek besinleri özenle seçerek beslenmesine dahil etmesi gerekir. Hangi besinle başlanmalı, hangi besini vermemeli gibi soruları halk arasında dolaşan bilgilerden değil doktorundan ve diyetisyeninden bizzat öğrenmelidir.

Çocuklarda sebze ve meyve tüketimini nasıl arttırabiliriz?

  • Çocukların sebze ve meyve tüketimleri konusunda bilim insanlarının örnek verdiği duyusal öğrenme tekniğinin çocuklar üzerinde oldukça etkili olabileceği söylenmiştir. Bu teknik için yapmamız gereken ilk şey çocuğu da mutfağa dahil etmek olacaktır. Yaptığımız yemeğinin her aşamasına çocuk da şahit olmalıdır. Sebzeyi ya da meyveyi doğradığımızda ki sesi, çiğ halinin kokusu, pişirdiğimizde ki renk değişimi, ağzına aldığında ki yumuşaklığı gibi etmenleri çocuğa hissettirirsek tüketim kısmına gelindiğinde çocuk yediği şey hakkında daha pozitif olabilir.
  • İlk defa denenecek olan besinin sunum şekli, görseli de çocuk açısından oldukça önemlidir.
  • Beslenmesinde kullanacağımız meyveyi ya da sebzeyi hep aynı teknikle pişirmek yerine her defasında farklı bir teknik kullanmak da çocuğu bir şekilde besini sevdirmeye yöneltebilir.
  • Sebze yemekleri yapıldığında özellikle de keskin koku yayan karnabahar ve brokoli gibi yemeklerin çocuklara ılıtılmış halde verilmesi çocuğun o keskin kokuyu daha az almasına ve yemeğin tadı konusunda ki önyargısının azalmasına neden olabilir.
  • Çocuğun önüne sebze veya meyve verirken tabağına sevdiği besinin yanına sevmediği besini koyarak, sevmediği besinin tüketimini arttırabiliriz.

Bunların yanında herhangi bir zorlama, çocuk üzerinde oluşturulan baskı, yemek masasında aile üyelerinin sebze ya da meyve hakkında olumsuz konuşması, çocuğun besin reddine yol açabilir ve bu durum ilerleyen yıllarda ki beslenmesine bile etki edebilir. Bu yüzden yemeğin mutfaktan yemek masasına geleceği her adımda aile üyelerine oldukça büyük rol düşer.

 

Detaylı Bilgi ve Sorularınız için Bana E-mail Yoluyla Ulaşabilirsiniz. Dilerseniz Beni Instagram Adresimden Takip Edebilirsiniz.

Diğer Yazılar